Toplum sağlığımız büyük bir tehlike altında…

toplum sağlığımız büyük bir tehlike altında

İddaalı bir cümle ile yazıma başlamak istedim evet “toplum sağlığımız büyük bir tehlike altında”. Neden mi? Toplum olarak obezite ile mücadele ederken Mart 2020 tarihinde ülkemizde görülen ilk Covid-19 vakasından sonra evlere kapandık ve taşıyıcı olarak çocuklarımızı gösterdik ve onların hareket etmemesi için büyük bir uğraş verdik.

2000 ‘li yıllardan bugüne kadar üzerinde çok konuşulan “telefon bağımlılığı, teknoloji bağımlılığı” kelimeleri pandemi sürecinde online eğitime geçilmesi ve çocuklarımızın eğitimleri için telefonları, bilgisayarları, tabletleri ellerine vermemiz ile yerle yeksan olan bir konu oldu. Yıllarca telefondan, bilgisayardan uzak tutmaya çalıştığımız çocuklarımıza verdiğimiz mesajlar, pandemi süresince ders çalışmaları ve bilgisayarın başında oturmaları gerektiği yönünde oldu. Evet şunu diyebilirsiniz “eğitim için bu yapılmalıydı, tüm dünya uzaktan eğitime geçti, bizlerde geçmek zorundaydık bu süreçte. Çocuklarımızı eğitimden mahrum bırakamazdık.” Evet sözlerinizin hepsinde haklısınız, aksini de yazmayacağım buraya, ancak buraya şu kelimeyi yazmak istiyorum “OBEZİTE”. Toplumda bilinen bir kelime olmasına rağmen neden olduğu sağlık sorunları göz ile görülür oranda çok olmasına rağmen son bir buçuk yıllık dilim içinde önemsenen bir kelime olmadı ne yazık ki. Etkileri hızla ortaya çıkan bir sağlık sorunu olan obezite yarınlarımızın bir pandemesi olma yolunda ilerliyor. Tedbir alınmadığı ve toplum nezdinde hareketin önemi, egzersizin gerekliliği yeterli şekilde ifade edilmediği sürece obeziteyi çok konuşacak gibiyiz.

Obezite Nedir
?

Peki obezite nedir? Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), (Covid-19 süresince oldukça çok duyduğunuz bir yapı) obezetiyi “sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlamaktadır. ” Sağlık Bakanlığımız ise obeziteyi ” bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkması” olarak tanımlamaktadır. Hareketsiz yaşam obezitenin ortaya çıkmasına neden olan en etkili durumlardan biri. Toplum olarak hareket etmeliyiz ve egzersizi bir yaşam alışkanlığı haline getirmeliyiz. Atalarımız çok güzel bir söz söylemiş “işleyen demir ışıldar”. Yarınlarımız için hareket etmeliyiz ve egzersizi bir toplum hareketi olarak yaşamlarımıza katmalıyız.

Bir spor bilimci olarak son günlerde karşılaştığım çocuk vakalarına baktığımızda, kilo alma eğiliminde olan çocuklarımızın sayılarının hızla artığını ifade edebiliriz. Çocuklarımız yani geleceğimiz sağlıksız bir yolun başlangıcında. Bilimsel yayınlara baktığımızda çocuklarda obezite ve obezitenin ortaya koyduğu etkilerde diyabet, kalp rahatsızlıkları, solunum bozuklukları, eklem ve kas rahatsızlıkları ile kanseri oldukça çok görmekteyiz. Son yıllarda erken yaşta ergenliğe giren çocuk vakaları da obeziteden dolayı artmaktadır.

Yarınlarımızı, çocuklarımızı hareketsiz bir yaşama mahkum etmeyelim. Unutmamalıyız ki her ne kadar ülkemizde yasal bir düzenleme olmasa da SPOR, KORUYUCU BİR SAĞLIK HİZMETİDİR. Yaşamlarımızda hareket olsun, çocuklarımıza hareket etmenin, egzersizin, sporun önemini ifade edelim ve birer rol model olduğumuzu unutmayalım ebeveynler olarak. Bu nedenle öncelikle kendi yaşamlarımızda hareket olsun ve hareketin olduğu yaşamlarımızı çocuklarımıza yansıtalım…

Önerilen makaleler

Bir cevap yazın